İçeriğe atla
  • Anasayfa
  • Blog
  • Hakkımızda
  • Shop
  • İletişim
  • Add anything here or just remove it...
Emdr CihazıEmdr Cihazı
  • Anasayfa
  • Mağaza
  • Ürünler
    • EMDR Cihazları
    • Titreşim Aparatları
    • Kablolar
    • Şarj Ekipmanları
    • Kulaklıklar
  • Blog
  • Hakkımızda
    • Bilgi
  • İletişim
  • Giriş Yap
  • Sepet / ₺0,00 0
    • Sepetinizde ürün bulunmuyor.

      Mağazaya geri dön

  • 0
    Sepet

    Sepetinizde ürün bulunmuyor.

    Mağazaya geri dön

 

 

EMDR Nasıl Geliştirildi?

EMDR’nin gelişimi 1987 senesinde, Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başladı. Dr. Shapiro bu etkiyi travmaya maruz kalmış kişiler üzerinde bilimsel olarak inceledi ve tedavide sağlanan başarıyı gösteren çalışmasını yayınladı (Journal of Traumatic Stress, 1989).

O tarihten itibaren EMDR, tüm dünyadan terapistlerin ve araştırmacıların katkılarıyla hızla gelişti. Günümüzde EMDR, birçok farklı terapi ekollerinden ögeleri içeren, farklı tanı almış durumlara özel standartlaştırılmış protokolleri bulunan, bütüncül bir terapi yöntemidir.

EMDR Nasıl İşliyor?

 

EMDR teorisinin altyapısını oluşturan Adaptif Bilgi İşleme Modeline göre beyin, fizyolojik temelli bir sistemle, her yeni deneyim aracılığı ile kendisine ulaşan bilgiyi işler ve işlevsel hale getirir. Duygu, düşünce, duyum, imge, ses, koku gibi bilgiler işlenip ilişkili anı ağlarına bağlanarak bütünleşir. Böylece o deneyimle ilgili öğrenme gerçekleşir. Edindiğimiz bilgiler gelecekte tepkilerimizi uygun bir şekilde yönlendirmek üzere depolanmış olur.

Bu sistem normal çalıştığında ruh sağlığını ve insan gelişimini öğrenme yoluyla desteklediği için adaptif, uyumlu bir mekanizma olarak kabul edilir.

Travmatik veya çok fazla rahatsız eden olaylar yaşandığında bu sistem bozuluyor gibi gözükmektedir. Yeni bilgi işlenip mevcut anı ağına entegre olmaz. Deneyimi anlamlandırabilmek için anı ağlarındaki işlevsel bilgilerle bağlantı kurulamaz ve akıl sağlığına uygun sonuçlar çıkarılamaz. Sonuç olarak öğrenme gerçekleşmez. Duygular, düşünceler, imgeler, sesler ve beden duyumları yaşandığı haliyle depolanır. Bu nedenle bugün yaşanan bazı durumlar önceden izole edilmiş anıları tetiklerse, kişi o anının bir kısmını ya da bütününü yeniden yaşar gibi etkilenir.

EMDR’ye göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum bozucu, işlev bozucu, işlenmeden ve izole bir şekilde depolanmış bu tür anılar yatar. Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz inançları (ör: ben aptalım), olumsuz duygusal tepkileri (başaramamaktan korkma) ve olumsuz somatik tepkileri (sınavdan önceki gece karın ağrısı) problemin kendisi değil, semptomları, yani bugünkü dışavurumlarıdır. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamandaki olaylar tarafından tetiklenmektedir.

EMDR’ye göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum bozucu, işlev bozucu, işlenmeden ve izole bir şekilde depolanmış bu tür anılar yatar. Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz inançları (ör: ben aptalım), olumsuz duygusal tepkileri (başaramamaktan korkma) ve olumsuz somatik tepkileri (sınavdan önceki gece karın ağrısı) problemin kendisi değil, semptomları, yani bugünkü dışavurumlarıdır. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamandaki olaylar tarafından tetiklenmektedir.

Doğal afetler, büyük kazalar, kayıplar, savaş, taciz, tecavüz gibi önemli travmaların yanı sıra, başta çocukluk çağı olmak üzere her yaşta yaşanan ve etkisi travmatik olan her tür yaşantı; günlük hayatta aile, okul, iş çevresinde yaşanan olumsuz olaylar, şiddete maruz kalmalar, aşağılanmalar, reddedilmeler, ihmal ve başarısızlıklar işlenememiş anılar arasında yer alabilir.

EMDR, bu tür izole anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik temelli bir terapidir. Beynin zamanında yapamadığı işlemi sonradan yapmasını sağlar. Kilitli kalmış anı ile diğer anı ağları arasında ilişki kurulmasıyla öğrenmenin sağlanarak bilginin adaptif bir şekilde depolanması mümkün olur. Danışan artık rahatsız olmaz ve anıyı yeni ve sağlıklı bir perspektiften görür.

EMDR terapisi ile sadece semptomlar ortadan kalkmaz. Yeni bakış açısının kazandırdığı pozitif inançlar ve olumlu duygular kişinin kendisine, ilişkilerine, dünyaya bakışını da olumlu yönde değiştirip kişisel gelişim sağlar.

EMDR’nin Etkinliği Kanıtlandı mı?

 

Sayıları 20’ye yakın kontrollü araştırma sonucunda EMDR’nin danışanların çoğunluğunun travma sonrası stres semptomlarını etkili bir biçimde azalttığı veya yok ettiği, genellikle psikolojik sorunları ile bağlantılı olan semptomlarda da (endişe gibi) azalma sağladığı görülmüştür. EMDR birçok uluslararası sağlık ve devlet kurumu tarafından da etkili bulunmaktadır. Bunlardan bazıları:

  • Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO, World Health Organization)
  • Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)
  • Uluslararası Travmatik Stres Çalışmaları Birliği (International Society for Traumatic Stress Studies)
  • Amerika Savaş Gazileri Bakanlığı (U.S. Department of Veterans Affairs)
  • Amerika Savunma Bakanlığı (U. S. Department of Defense)
  • Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı (United Kingdom Department of Health)
  • Ulusal İsrail Akıl Sağlığı Kurulu (Israeli National Council for Mental Health)
Copyright 2025 © Emdr Box
  • Anasayfa
  • Mağaza
  • Ürünler
    • EMDR Cihazları
    • Titreşim Aparatları
    • Kablolar
    • Şarj Ekipmanları
    • Kulaklıklar
  • Blog
  • Hakkımızda
    • Bilgi
  • İletişim
  • Giriş Yap
  • Newsletter

Giriş Yap

Parolanızı mı unuttunuz?

Scan the code
GNC Ajans GNC AJANS